Makaleler

Göz Kapağı Hastalıkları

Birçok hastalık veya durum göz kapağı problemlerine neden olabilir. Göz kapakları gözü dış ortamdan korur, gözyaşının göz yüzeyi üzerinde dağıtır ve göze gelen ışık miktarını ayarlar. Göz kapağında en sık görülen hastalık allerjik durumlardır.

 

Göz kapağı içerisinde olan yağ bezlerinin iltihaplanması sonucunda arpacık, tıkanması sonrasında da şalazyon ve kapak kenarında kirpik diplerinde oluşan blefarit diye adlandırdığımız durum sık görülen diğer göz kapağı hastalıklarıdır.

Göz kapaklarında bir de şekil bozukluğu oluşturan hastalıklar vardır. Bunlardan en sık görüleni ptozis adını verdiğimiz kapağın düşüklüğüdür. Yine çeşitli nedenlerle göz kapağının içe veya dışa doğru dönmesi, yüz felcine bağlı göz kapağının kapanamaması, tirod bezi hastalıklarına ve yaşlanmaya bağlı şekil bozuklukları, yaralanmalar ve tümörleri başlıca diğer önemli hastalıklarıdır. Belirtiler hastalığa göre değişir. Göz kapağı hastalıklarını oluşturan sebebe göre hastalıkları ilaç veya ameliyatla tedavi etmek mümkündür.

Göz kapağı hastalıklarında görülen belirtiler hastalığı oluşturan sebebe göre değişmektedir.

Örneğin allerjik durumlarda kaşıntı en sık görülen belirtidir. Ayrıca göz kapağında şişlik, gözde yaşarma, ışıktan rahatsız olma, kızarıklık ve ağrı olabilir. Göz kapağında arpacık ve şalazyon gibi iltihabi durum varsa bu durumda göz kapağında şişlik ve kızarıklık daha belirgindir. İlk günlerde ağrı da olabilir. Blefaritte kapak kenarında kızarıklık ve kaşıntı belirgindir. Uzun süre devam eden blefarit neticesinde göz kuruluğu belirtileri de görülür. Kapakta şekil bozukluğu oluşturan sebepler kişinin sadece görüntüsünü etkilemez. Örneğin yüz felcine bağlı göz kapağının kapanamaması göz kapağının gözü koruma görevini yerine getirememesine neden olur. Bu da gözde ağrı, kızarıklık, görme bozukluğu ve hatta göz kaybına kadar gidebilir. Göz kapağı düşüklüğü de sadece estetik kusur oluşturmayıp görmeyi de etkileyebilir, göz kapağının içe veya dışa doğru dönmesi yine göz kapağının gözü koruma görevini yerine getirememesine neden olarak gözde ağrı, kızarıklık ve görme bozukluğu oluşturur. Tiroid bezi hastalığına bağlı olarak göz kapaklarında oluşan şekil bozukluğu hastaları sadece olumsuz olarak etkilemez göz kapaklarında şişlik, gözde ağrı, bası hissi, kızarıklık oluşturur. Yaralanmalar düzgün bir şekilde tamir edilmediklerinde de şekil ve fonksiyon bozukluğu oluşur. Tümörler kendilerini iyileşmeyen ağrısız yaralar şeklinde gösterir. Erken dönemde tedavi edildiklerinde herhangi bir şekil bozukluğu ve organ kaybına neden olmazlar.

Allerjik göz hastalıkları ne şekilde tedavi edilmektedir?

Allerjik hastalıkların tedavisinde amaç allerjik reaksiyonlara neden olan etkenin ortadan kaldırılmasına yönelik olmalıdır. Ancak bu çoğu zaman mümkün değildir. En sık allerjiye neden olan ev tozu, akar, polen, kedi, köpek tüyü ve küftür. Hasta bu etkenlerle karşılaşmadığında hastalık belirtileri de ortadan kalkar, Aksi takdirde temas anında gözde kaşıntı, sulanma, ışığa bakamama, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlik oluşur. Tedavide verdiğimiz ilaçlar hastalık belirtilerini düzeltmeye yöneliktir.

Göz kapağında oluşan iltihabi hastalıkların tedavisi nasıl yapılmaktadır?

Göz kapağında bulunan yağ bezlerinin iltihabına arpacık ve yağ bezlerinin uçlarının tıkanması sonucunda oluşan şalazyonun tedavisi aynıdır. Her ikisinde de antibiyotikli ve kortizonlu damla kullanılması önerilir. Ayrıca sıcak kompres yapmak yararlıdır. Göz kapağına oluşan ve blefarit adını verdiğimiz durumda ise kapak kenarında kaşınma, kızarıklık, kirpik diplerinde kepeklenme görülebilir. Uzun sürdüğünde göz kuruluğu belirtileri de oluşturur. Tedavisi medikal olup,süreklilik gösterir. Şalazyon, arpacık ve blefarit bulaşıcı değildir.

Yüz felci sonrası gözde ne gibi değişiklikler olmaktadır ve tedavi ile düzelme sağlanabilir mi?

Yüz felci sonrasında göz kapağını kapatan adelenin de çalışmaması nedeni ile gözde kırpma ve kapama hareketi olmaz. Bu her iki durumda gözü koruyan en önemli faktörlerdir. Tedavi yüz felcinini geçici mi yoksa kalıcı mı olduğuna, felcin şiddetine, birlikte olan diğer göz problemlerine ve gözyaşı sinrinin etkilenip etkilenmemesine göre değişmektedir. Geçici ve ağır olmayan durumlarda suni gözyaşı damlaları, kapama ve sık kontrollerle tedavi edebiliriz. Ancak kalıcı olan felçte hastanın gözünü sürekli kapalı tutamayız. Üst göz kapağına altın ağırlık koyarak gözünü istemli olarak kapatmasını sağlayabiliriz. Alt göz kapağını da yükseltici cerrahi müdahalelerle hastanın gözünü kapatmadan hem gözünü korur hem de daha iyi bir estetik görünüm sağlayabiliriz.

Tiroid hastalığına bağlı göz kapağında ne gibi şekil bozukluğu olur ve tedavisi nasıl yapılmaktadır?

Tiroid hastalığına bağlı olarak göz arkasındaki dokularda artış olur. Gözü öne doğru iter ve kapak aralığı açılır. Ayrıca bu hastalık sırasında artan sempatik aktivite özellikle üst göz kapaklarının geriye doğru çekilmesine neden olur. Tıpta “dehşetli bakış” diye adlandırılan bu görüntü estetik olarak hastaları rahatsız eder. Kapak aralığının fazla açılması ve gözün tam olarak kapanamaması yanma, kızarıklık ve ışıktan rahatsız olmaya neden olur. Hastalığın aktif olduğu dönemde suni gözyaşı, güneş gözlüğü, yüksek yastık, gece kapama gibi tedaviler önerilir. Aktif dönem geçtikten sonra göz kaslarına ve/veya kapaklarına cerrahi müdahale yapılarak göz eski şekline kavuşturulur.

Yaşlanma ile gözde oluşan kapak değişiklikleri nelerdir?

Yaşlanma sonucunda kaşta ve üst göz kapağında düşme, ciltte bollaşma ve sarkma, alt kapak kenarında içe veya dışa dönme, göz çevresine yağ torbalanmalarının veya çöküklüklerinin oluşması görülebilir. Bu değişikliklerinin bir kısmı sadece yaşlılarda değil bazen kalıtsal olarak gençlerde de görülebilir. Tüm bu değişiklikleri cerrahi olarak düzeltmek mümkündür.

Göz kapağı yaralanmalarında sonra şekil bozukluğu oluşmaması için nelere dikkat etmek gerekir?

Göz kapağı vücudumuzun en ince ve hassas cildine sahiptir. Kanlanması çok iyi olduğu için yaralanmalardan sonra çok çabuk iyileşmektedir. Özellikle kesilerde düzgün iyileşmesi ve iz bırakmaması için mutlaka bu konuda deneyimli hekimler tarafından uygun şekilde dikilmesi gerekir. Kapağın iç kısımda olan yaralanmalarında da dikmeden önce gözyaşı yollarının kesilip kesilmediğinin kontrol edilmesi kesilmişse önce bunun onarılması gerekir.

Göz kapağı tümörlerini tanımak mümkün müdür ve ameliyattan sonra tekrarlar mı?

Göz kapağında ileri yaşta iyileşmeyen ağrısız bir yara varsa mutlaka tümörden şüphelenmek gerekir ve mutlaka bir göz hekimine başvurulmalıdır. Teşhisi kolaydır. Halk arasındaki inanışın aksine tümör tam olarak çıkarıldığında tekrarlamaz. Ancak çıkarılan dokunun mutlaka patolojik incelenmesinin yapılaması gereklidir.

Göz kapağı düşüklüğü (Ptozis)

Çok çeşitli nedenlerle göz kapağı düşüklüğü olmaktadır. Bunları kapağın anatomik yapısına göre sınıflandırmak mümkündür.

Göz kapağını kaldıran kasın gücünün azalması: Mitokondriyal miyopati, okülofaringeal müsküler distrofi ve miyotonik distrofi gibi eksternal oftalmopleji yapan hastalıklarda göz hareketleri ile birlikte göz kapağının hareketleri de bozulduğu için hastalar kapaklarını açmakta zorlanırlar. Hastalığın evresine göre hastaların görmelerini sağlayacak medikal ve cerrahi tedavi yöntemleri mevcuttur.

Sinir-kas kavşağını etkileyen hastalıklar: Bunlar içerisinde Myastenia Gravis hastalığı oldukça önemlidir. Kapak düşüklüğünün gün içerisinde giderek artması en tipik özelliğidir. Birlikte çift görme de olabilir. Tedavisi çoğunlukla medikaldir. Nadiren cerrahi tedaviye gerek duyulur. Sinir-kas kavşağını etkileyerek göz kapağı düşüklüğü yapan diğer bir sebep ise göz çevresine yapılan botulinum toksini enjeksiyonlarıdır. Yanlış uygulama geçici olarak kapak düşüklüğüne ve hatta çift görmeye neden olabilir.

Göz kapağını kaldırmayı sağlayan sinirin (nörojenik) bozuklukları: 3.cü sinir göz kapağını kaldırmamızı sağlamaktadır. Felcinde göz kapağı düşüklüğü ile birlikte göz hareketleri de bozulduğu için hastanın kapağı kaldırıldığında çift görmeden şikayet eder. Diyabet, hipertansiyon, anevrizma, tümör ve travma gibi sebeplerle göz kapağında nörojenik düşüklük olabilir. Diyabet ve hipertansiyon 3 ay içerisinde kendiliğinden düzelen ağrısız kapak düşüklüğü yaparlar. Tedavi önerilmez. Anevrizma nedeni ile oluşan 3. Sinir felci ağrılı olmaktadır. Anevrizma ve tümör gibi nedenlerle ptozis olduğunda sebebe yönelik müdahale acilen yapılmalıdır. Travma sonrası gelişenlerde tedavi için en az 6 ay beklenmelidir. Bir çoğu geçici felce bağlı olduğu için kendiliğinden düzelmektedir.

Kasın tarsa yapıştığı kısmının uzaması veya ayrılması (Aponevrotik ptozis): Yetişkinlerde en sık görülen kapak düşüklüğü sebebidir. Kasın tars adını verdiğimiz destek dokuya yapışmasını sağlayan elastik olmayan uç kısmı (aponevroz) çoğunlukla göz kapağında yaşlanmanın etkisi ile ya uzayarak yada birleştiği yerden ayrılarak kapak düşüklüğüne neden olur. Ayrıca travma, uzun süreli kontakt lens veya protez kullanımı gibi sebeplerle de aponevrotik ptozis oluşabilir. Cerrahi tedavi ile bu durumu düzeltmek mümkündür.

Mekanik sebeplerle göz kapağının düşmesi: Tümör, ödem veya enfeksiyon gibi göz kapağını ağırlaştıran sebepler veya hareket etmesini engelleyen nedbe dokuları göz kapağında düşüklüğe neden olurlar. Bu sebeplerin ortadan kalkması ile kapağın düşüklüğü düzelmektedir.

Göz kapağının yalancı düşüklüğü: Gözün doğuştan küçük olması (mikroftalmi) veya hiç olmaması (anoftalmi), ameliyatla alınmış olması, uygun olmayan protez kullanımı, aşağı doğru kayması, orbita yaralanması (blow-out kırığı) gibi sebepler göz kapağının düşük görünmesine neden olurlar. Düşük görünmeye neden olan etken düzeltildiğinde göz kapağı da yükselecektir.

Tedavi: Doğuştan olmayan göz kapağı düşüklüğünü yapan birçok hastalık olduğu için tedaviden önce sebebin araştırılması gerekir. Bunun için hastanın öyküsü, göz muayenesi, göz kapağı ölçümleri, gerekirse orbita ve beyin manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirme ve nöroloji konsültasyonu istenir. Eski resimleri sebebin tespit edilmesine yardımcı olabilir. Kapağın düşmesine neden olan etken ortadan kaldırıldığında kapak da düzelmektedir. Travma söz konusu ise en az 6 ay beklenmeden cerrahi olarak kapak kaldırılmamalıdır. Aponevrotik ptoziste tedavi cerrahidir.

Uygulanacak cerrahi tedavi yöntemi hastaya göre farklılık gösterebilir. Göz kapağını kaldıran kasın fonksiyonlarının iyi olması durumunda bu kasın güçlendirilmesi ameliyatı yapılır. Kas fonksiyonunun zayıf olduğu durumlarda ise kaşı kaldıran kasların gücünden yararlanılır. Bu olgularda, göz kapağı cilt altından kaşı kaldıran kasa asılır. Bu şekilde hasta kaşını kaldırarak göz kapağını kaldırabilir.

Göz kapağının kapanamadığı, göz hareketlerinin olmadığı, göz yüzeyinde kuruluk ve his kusuru olan olgularda göz yüzeyinin korunmasında problemler yaşanabileceği için ptozis düzeltmesi yapılmayabilir veya az düzeltme yapılabilir. Yine kalıcı çift görme oluşabilecek olgularda ptozis düzeltilmeyebilir. Bu hastalarla cerrahiden sonra karşılaşılabilecek sorunlar hakkında detaylı tartışmak ve tedavi kararını hasta ile birlikte almak gerekir.

Cerrahi Yöntem: Lokal anestezi altında yapılır. Genel anesteziye gerek yoktur. İki taraflı düşüklük varsa iki kapağın ameliyatı eşzamanlı olarak yapılır. Kapağın yüksekliği ameliyat sırasında ayarlanır. Hastalar aynı gün evlerine dönerler. Arzu edilen kapak yüksekliği elde edilmemiş ise birkaç gün içerisinde revizyon ile simetrik görünüm elde edilir.

Ptozis ameliyatından sonra az düzeltme, aşırı düzeltme ve kapak şekil bozukluğu gibi nedenlerle ikinci bir cerrahi gerekebilir. Ayrıca estetik sonuçlar iyi olsa da göz kuruluğu gelişebilir. İlave olarak, ameliyattan önce göz kapağını kaldıran kasın fonksiyonunun iyi olmadığı olgularda ameliyat sonrası dönemde aşağı bakış esnasında göz kapağı yukarıda kalabilir. Ptozis ameliyatından sonra karşılaşılacak diğer bir sorun ise uyku esnasında göz kapağının açık kalmasıdır. Tüm bu sorunlar nedeni ile ptozis cerrahisi geçiren hastaların ameliyattan sonra da bir süre göz doktorunun kontrolü altında kalması gereklidir. Yine bu tür problemlerin çoğu ameliyattan önceki göz muayenesi ile tahmin edilebilir ve hastanın ne gibi problemlere hazırlıklı olması gerektiği belirlenebilir.